Paul Newman, Hulk, Kermit, Pepsi derken kafanız mı karışıyor? Rolex’in rumuz defterini kafası karışanlar ve markayla yeni tanışanlar için derledik.
1950’de Basel fuarında tanıtılan Rolex (Ref. 6062), ‘Stelline’ koleksiyonerler arasında oldukça ünlü. İtalyanca olan Stelline kelimesi Türkçede ‘küçük yıldız’ anlamına geliyor. Tahmin ettiğiniz gibi model, adını kadrandaki yıldızlardan alıyor. Bir Stern Fréres kadranı olan Mark 1 Dial Type 755’te, markör olarak küçük yıldızlar ve saat 3,6,9 konumunda fasetli kama şeklinde indeksler yer alıyor.
Joanne Woodward’un motor yarışlarına katılan eşine verdiği Rolex Daytona’yı hepimiz biliyoruz. Her şey ünlü aktörün bileğinde eşinin hediye ettiği Rolex’le bir İtalyan dergisine kapak olmasıyla başlıyor. Newman, eşiyle birlikte rol aldığı ‘Winning’ filminde Ref. 6239 taktığını söylüyor. Paul Newman’ı, diğer Daytona’lardan Art Deco fontları ve kare şeklindeki markörleri ayırıyor.
1966-1969 yılları arasında üretilen Ref. 6241’den, 400’den azı 14K altın olmak üzere, toplamda yaklaşık 3000 adet bulunuyor. Ref. 6241, siyah ve altın sarısı renkleriyle dikkat çeken sigara firması John Player Special’ın sponsorluğunda Formula 1 takımı Lotus’un 1970’lerde kazandığı başarının ardından bu isimle anılmaya başlandı.
Bir geçiş dönemi modeli olan GMT Master Ref. 16750’den sonra Rolex, Ref. 16760’ı tanıttı. GMT Master II, tamamen yeni olan Caliber 3085 mekanizması ve yeni siyah-kırmızı bezeliyle dikkat çekiyordu. Fat Lady lakabı bu modele bilekte diğer GMT Master’lardan daha kalın durduğu ve ağırlığını hissettirdiği için verildi.
Kabul edelim, GMT Master denilince hepimizin aklında hemen mavi-kırmızı bezel insert versiyonu beliriyor. Orijinal Ref. 6542’den seramik Ref. 126710BLRO modeline kadar GMT Master bu renklerle özdeşleşmiş durumda. E hal böyle olunca Pepsi renklerini taşıyan bezel insert’ün aynı isimle anılması kaçınılmaz oluyor.
Orijinal Rolex Explorer II Ref. 1655, Steve McQueen’in bileğinde görünmemesine rağmen onun adıyla anılıyor. Aktör, 1655’i değil de Submariner Ref. 5512’yi sağ bileğinde taşıyor. Explorer’ın McQueen ismiyle anılmasının sebebiyse 1970’lerin ortasında bir İtalyan dergisindeki makalede ismin yanlış kullanılmış olması.
Rolex Ref. 5513 ve Bart Simpson’ı yan yana koyup incelediğinizde neden bu Submariner’a Bart Simpson ismi verildiğini anlayabilirsiniz. Modelde yer alan taç şeklindeki logo ve çizgi film karakteri Bart Simpson’ın kafası birbirine çok benziyor.
Daha çok ‘James Cameron Deepsea Sea-Dweller’ olarak anılan bu Rolex modeli, Oscar ödüllü yazar ve yönetmen James Cameron’un 2012’de Mariana Çukuru’na yaptığı keşifle; Dünya’nın en derin noktasına, Pasifik Okyanusu’nda yüzeyden 35,787ft (yaklaşık 10,907.8776 metre) aşağıya yaptığı yolculukla başladı. Modelin maviden siyaha doğru geçiş yapan kadran rengi Cameron’un yolculuk yaptığı suyun rengine, kadrandaki DEEPSEA yazısının rengiyse kullanılan denizaltının rengine gönderme yapıyor.
GMT Master II’nin siyah-mavi seramik bezeli yıllardır süper kahraman karakterlerinden Batman’le birlikte anılıyor.
Submariner’ın canlı yeşil bezeli Rolex’in kendisini ifade etmek için kullanılmıştı ancak Jim Henson’ın unutulmaz Muppet karakteriyle özdeşleşti. 2004 yılında saatseverlerle buluşan bu yıl dönümü modeli artık üretilmiyor.
E Rolex hem bezelde hem de kadranda aynı tonda yeşili kullanır da, takma isim bulmakta oldukça yetenekli olan Rolex hayranları boş durur mu? Tabii ki hayır. Maxidial’a ek olarak Supercase güncellemesi ile gelen model adını ünlü yeşil dev Hulk’tan alıyor.
1994-1995 yılları arasında üretilen siyah kadranlı Daytona’larda (Ref. 16520) kadranı korumak için zapon adı verilen organik bir cila kullanıldı. Yeterli derecede koruma sağlanamadığı için zamanla kronograf alt kadranların gümüş rengindeki metal halkaları oksitlendi ve UV ışınlarıyla reaksiyona girerek kahverengiye döndü.
Bu kadrana Patrizzi adının verilme nedeniyse, renk değişimini ilk fark eden kişinin Osvaldo Patrizzi olması. 1974 yılında müzayede evi Antiquorum’u kuran saat ustası Patrizzi, 2006’da kendi koleksiyonu satmaya karar verdiğinde 1990’ların ortasında üretilen Daytona’sının renk değişikliğini fark etti ve Rolex’in rumuz defterine adını yazdırdı.
1980’lerin sonu 1990’ların başında üretilen L serisi Daytona’ların kadranında ‘Cosmograph’ yazısı, dört satır halinde yazılan Rolex Oyster Perpetual Superlative Chronometer Officially Certified yazısının hemen bitişiğinde değil de daha aşağısında yazılmıştı. Dolayısıyla bu kadrana yüzen Cosmograph anlamına gelen ‘Floating Cosmograph’ adı takıldı.
Daytona Ref. 1652X’nin MK I, MK II ve MK III kadranlarının saat alt sayacında ‘6’ rakamı ters yazılmıştı. Bu sebeple ‘Inverted Six’ adı verildi.
‘Rail’ deyince aklınıza demiryolu veya Rolex Radial kadran gelmesin. Çünkü bunlarla hiçbir ilgisi yok. Rail kadran, ‘Chronometer’ yazısındaki C ile ‘Certified’ yazısındaki C harfinin mükemmel bir şekilde hizalandığı durumu ifade ediyor. Neden bu ismin verildiğine dair de kesin bir bilgi yok maalesef.
Rolex, üstün prestijin simgesi haline gelen Day-Date modelini 1970’li yıllarda daha önce hiç kullanmadığı renkli kadranlarla sunmaya başladı. Parlatılmış çok katmanlı emayeden yapılan kadranlar, açık pembe, turuncu, yeşil, turkuaz gibi doğada bulunmayan tonlarıyla dikkat çekti. Normalde Orta Doğu pazarı için üretilen bu tasarım için, son derece parlak renkler kullanmasıyla öne çıkan ‘Amerikalı sanatçı Frank Stella’ya ithafen’ böyle adlandırıldı şeklinde dedikodular olsa da hiç kimse bundan tam olarak emin değil.
Rolex, siyah kadran üzerine uygulanan cila kaplamasında bazı problemler yaşadı ve zamanla bazı modellerde örümcek ağına benzeyen çatlamalar oluştu.
Bezel insert’teki 40 sayısının 4 rakamının üst çizgisi birkaç modelde daha uzun basıldığı için bu modele ‘Flat 4’ deniliyor.
Bezel insert’teki 40 sayısının 4 rakamının insert uçlarına dayanması nedeniyle bu modele ‘Kissing 4’ deniliyor.