Audemars Piguet tarihinin en heyecanlı anlarından birine tanık oluyoruz. Derinlemesine incelediğimiz CODE 11.59 kronograf, markanın köklü mirası ile modern saatçiliğin harmanlandığı nadide bir eser olarak karşımızda.
Yıllar önce, hem de öyle 3-5 sene değil, onlarca yıl önce mükemmeli yakalamış bir tasarımı ne kadar değiştirebilirsiniz? Daha doğrusu neden değiştiresiniz? Örneğin bir 911. Bırakın markayı, ne olduğunu bile söylememe gerek yok. Hepinizin aklında efsanevi Porsche 911 belirdi bile. Audemars Piguet için de benzeri bir duruma rastlamak mümkün. 1972 yılında saat dünyasına merhaba diyen Royal Oak, kusursuz çizgileriyle yalnızca AP özelinde değil, tüm saat modelleri arasında bir efsane olarak anılmakta. Hatta durum öyle bir hale geldi ki, Royal Oak adı marka imajının önüne geçmiş durumda.
Bu durumdan artık rahatsız olduklarından mı yoksa duruma renk katmak istediklerinden mi emin olamadığım AP mühendisleri, hummalı bir çalışmanın sonucu olarak CODE 11.59 serisini tanıtıyorlar. Audemars Piguet gibi efsaneler efsanesi bir marka için yepyeni bir koleksiyon tanıtmak heyecan verici ancak bir o kadar da riskli bir durum. Tıpkı 911’i üreten bantların, dizel bir SUV üretmesi gibi. Otomobil özelinde konuşursak ciddi bir karlılıktan bahsetmek mümkün. Peki ya saat dünyasında da işler aynı mı?
İtiraf etmeliyim ki, seriyi ilk gördüğümde fevkalade olumsuz yorumlar yaptım. Zamanında acımasızca eleştirdiğim CODE 11.59, Audemars Piguet’in “yeni” saatçilik anlayışının bir ürünü. Şimdi gelin bu yeniliklere neler dahil, beraber bakalım. Yuvarlak ve sekizgen tasarım detaylarının bir arada kullanıldığı CODE 11.59 serisi, bilindik çizgileri yepyeni bir sunumla karşımıza çıkarıyor. Audemars Piguet ve sekizgen geometri teması zaten Royal Oak’dan hatırladığımız bir mimari. CODE’da ise yılların eskitemediği çizgiler yeniden yorumlanmış ve bağlı olduğu kökleri unutmayan ancak geleneklere karşı durmayı da başaran bir görüntü meydana gelmiş. Benzeri bir sıra dışılığa boynuzlarda da rastlamak mümkün. İnce bezel ve arka kapak ile eş hizalarda bulunan boynuz bağlantı noktaları ve iskelet form, AP’nin ince işçiliği ile hayat bulan ölümsüz bir tasarım olarak boy gösteriyor.
Saate dair, kesinlikle, en çarpıcı detaylardan biri cam. Çift bombeli cam oldukça karmaşık bir üretim sürecinin sonunda şekilleniyor. Camın kadran tarafında kalan kısmı tıpkı bir kubbe formunda iken, dışta kalan yüzeyde, saat 6 ve 12 pozisyonları arasında, dikey konumlandırılmış eğriyi gözlemlemek mümkün. Neden bahsettiğimi anlamayanlar için fotoğraflar yeterli olacaktır sanırım. 41mm x 12,6mm ölçülerinde, 18K pembe altından imal edilen kasanın hem ön hem de arka yüzeylerinde safir kristal camlara yer verilmiş ve modelin su geçirmezlik düzeyi 30 metre ile sınırlandırılmış.
Kadranda da yine alışılagelmişin dışında detaylarla karşılaşıyoruz. Siyah lake kadranda yer alan altın aplikler ve 3D baskı yöntemiyle oluşturulan Audemars Piguet logosu, “yeni” anlayışını pekiştirmeye devam ediyor. Takimetrik skala de eminim sportif saat meraklılarının ilk bakışta dikkatini çekmiştir.
Oldukça geniş bir kesite sahip timsah derisi kayış ve 18K pembe altından üretilen toka, yine saatin sportiflik vurgusunu pekiştiren ögelerden. Unutmadan, Audemars Piguet butiklerinde yalnızca CODE 11.59 serisi için özel olarak üretilen sayısız renk ve materyalde kayışa ulaşmanız mümkün.
Başlı başına bir inceleme konusu olabilecek Caliber 4401 için Audemars Piguet’in tüm maharetini gösterdiği bir başyapıt denilebilir. Kolon çark koordinatörüne sahip bütünleşik Flyback kronograf komplikasyonuna ve anlık ilerleyen tarih çarkına sahip. 367 parçadan oluşan otomatik 40 taşlı mekanizma, 28800vph’de çalışıyor ve 70 saatlik güç rezervine sunuyor.
CODE 11.59’un kadranına yer alan Audemars Piguet logosu, kimi saat sever için bir gurur kaynağı, kimisi içinse kafa karıştırıcı bir etiket. AP’nin köklü tarihi, olağanüstü işçilik seviyesi ve saat dünyasındaki prestijli konumunun getirdiği saygınlık, kimse tarafından göz ardı edilemez. Öte yandan alıştığımız AP tasarım anlayışını bu denli farklı bir bakış açısıyla ele alan, yepyeni bir modeli kanıksamak pek kolay olmayabilir. Tavsiyem şu ki, bu yeni zaman makinesine biraz zaman verin. Gözü hala alışamayanlar dahi bir süre sonra benzersiz tasarımını takdir edecek hale gelecek.