3
Dk. Okuma Süresiİsviçreli markaların hüküm sürdüğü, senenin en büyük saatçilik organizasyonuna ilk defa katılan Alman marka Nomos, esaslı markalardan uzak bir köşede, mütevazı denilebilecek bir stantta yeni modellerini tanıtıyordu. Rengarenk kadranlarıyla göz alan yeni Tangente’ler...
Bir Nomos’a ulaşma hikâyemin başlangıcı çok daha eskilere dayansa da tetiği çekme hissinin tam olarak geldiği nokta Watches & Wonders 2024 fuarıydı. Etkinlik kapsamında en çok ziyaret ettiğim markayı soracak olursanız cevabım kesinlikle Nomos olacaktır. Sebebi çok basit; sadece kadran farkıyla birbirinden ayrılan 31 Tangente modeli arasında en beğendiğimin hangisi olduğuna bir türlü karar veremedim.
Alman markalarına duyduğum sempatiyi her fırsatta dile getiriyorum ve hatta şöyle iddialı bir cümle kurmaktan da asla çekinmiyorum: Benzer fiyatlara satılan bir Alman saatini İsviçreli markalarla kıyasladığınızda çok daha yüksek bir standarda ulaşacağınızdan şüpheniz olmasın. Bu durum Nomos özelinde zirveye ulaşıyor çünkü bu isim altında satılan saatler görece ulaşılabilir fiyat etiketlerine rağmen çok daha pahalı saatlerde bulunan özellikleri bünyelerinde taşıyorlar.
Tangente 38, aslında 37.5mm çapında ve son derece sade tasarlanmış kasaya sahip. Nomos’un web sitesinde yer alan teknik bilgiler, diğer markalara ders niteliğinde, kapsamlı hazırlanmış. Saatin kalınlık değeri yalnızca 6.8mm. Uzunluğu ise 47.7mm. Ön ve arka yüzeyde safir kristal camlara yer verilmiş ve su geçirmezlik değeri 30 metre ile sınırlandırılmış.
Nomos, Bauhaus ekolünü tasarımlarında esas alan bir marka. Bauhaus bilindiği üzere sadelikten ziyade işlevselliği ön plana çıkarıyor. Bu durum da Nomos saatlerinin gereksiz detaylardan tamamen arınmasını sağlıyor. Tabii bu, özgün ve şık tasarımları da beraberinde getiriyor. Kadran renklerinin hepsi birbirinden özel. Gerçi bu Nomos’un ilk denemesi değil. Bundan 20 sene önce tanıtılan Super 30 koleksiyonu da yine dikkat çekici kadranlara sahipti ve 35mm çapında Tangente modellerini esas alan bir koleksiyondu. Doğrusu yeni serinin 37.5mm’lik çap değeri benim adıma çok daha doğru bir ölçü.
Kadranların sıra dışı renkleri, kadranla uyumlu üretilmiş tarih diski, zarif boynuzlar ve çok daha fazlası bu saatin koleksiyonumun vazgeçilmezleri arasında girmesine yetiyor. Ben 70’lerin yenilikçi havasını hissettirdiği için farklı tonda turuncu renklerin kullanıldığı Poporange modelini seçtim. Camda, yansımayı engelleyen herhangi bir kaplama olmaması kadran renginin tüm çıplaklığıyla sergilenmesini sağlıyor ancak özellikle açık havada okumayı zorlaştırabiliyor.
Tangente 38 modellerinin boynuz aralığı 19mm olarak belirlenmiş. Tam da bu noktada keşke 20mm olsaydı demeden geçemiyorum çünkü bu saat tam bir kayış canavarı ve 20mm ölçüde sonsuz sayıda kayışa ulaşmak mümkün. Yine de saatin üzerinde gelen gri renkli kumaş ya da Nomos’un sunduğu diğer seçenekler kaliteleriyle göz dolduruyor.
Nomos’un en sevdiğim yanlarından biri de mekanizmalarını tamamen kendilerinin üretmeleri. 2000euro’dan daha ucuza satılan bir saatin in-house üretilen mekanizma kullanması takdiri fazlasıyla hak ediyor. Saatte kullanılan kalibre ETA/Peseux 7001 tabanlı, son derece rafine, elden kurmalı bir mekanizma. Nomos bu mekanizmaya tarih özelliği de eklemiş ancak hızlı tarih ayarı fonksiyonuna sahip değil. 23 taşlı kalibre, yalnızca 2.8mm kalınlığında ve 42 saatlik güç rezervine sahip. Kurma hissi de anlatılmaz, yaşanır cinsten. DUW4101 referanslı kalibre kronometre standartlarında zaman tutma kabiliyetine sahip.
Tüm bu anlattıklarımın, sadece 1925euro fiyat etiketine sahip bir saatte bulunması, İsviçreli markalarda alıştığımız bir durum değil. Üstelik bu saat limitli adette üretiliyor. Her renkten yalnızca 175 adet. Limit dediğimiz de böyle olmalı değil mi?
