Gelmiş geçmiş en özel spor saat, Patek Philippe Nautilus’un doğumundan günümüze gelişimini inceliyoruz.
1996 yılında Ref. 3800’e büyük bir güncelleme gelerek kadran ve kollar değişti. Nautilus’un en karakteristik özelliklerinden biri olan mavi renkli ve enine çizgili kadran gitmiş, yerine mat siyah ve üzerinde Romen rakamları bulunan bir tablo gelmişti. Maalesef kollar da bu makyaj operasyonundan paylarına düşeni almışlardı. O yıllarda Romen rakamları oldukça popüler ve talep gören detaylardan yalnızca biriydi. 1996 yılında Patek yine cesaret gerektiren bir kararla bütünleşmiş bilezik yerine boynuzları ve deri kayışı olan yeni Nautilus’u da tanıttı. Ref. 5060 koduyla koleksiyona katılan bir Nautilus. Boynuzları var, deri kayışı var, kasanın iki yanındaki kulaklar gitmiş. Evraka! Aileye hoş geldin Aquanaut... Gerçi henüz kendisinin haberi yok.
1998 yılında Ref. 3710 ile Nautilus ilk komplikasyonlu modeline kavuşmuştu. 42mm çapında paslanmaz çelik kasaya sahip modelin Romen rakamlı mat siyah kadranında kalan güç rezervi göstergesine yer verilmişti. Asimetrik pozisyonlanan gösterge simetri hastalarını delirtebilecek cinsten olsa da Nautilus tarihinde bir başka kilometre taşı olarak tarihe geçmişti.
Patek Philippe Nautilus - 3710
2004 yılında Jumbo Nautilus 14 senenin ardından geri dönmüştü ama Patek Philippe hayranları bu habere pek de mutlu olamadılar. Ref. 3700’ın yerini alan 3711 maalesef paslanmaz çelik yerine G kasa koduyla yani beyaz altın seçeneğiyle gelmişti. 3711, modern ile orijinal Nautilus tasarımları arasında bir köprü niteliğindeydi. Yekpare kasa yerine üç parçalı tasarım, safir kristal camlı arka kapak, yuvarlatılmış kulaklar, Geneva Seal’e sahip modern otomatik kalibre 315 SC, siyah, yatay çizgili kadran ve daha birçok detayla dikkatleri üzerine topluyordu. Yalnızca 2 yıl süren üretim hayatı 2006’da sonlandırıldı.
Patek Philippe Nautilus - 3711
3710 ile başlayan komplikasyonlu Nautilus ailesi 2005 yılında yeni üyesi Ref. 3712’ye merhaba dedi. 42mm çapında paslanmaz çelik kasası, koyu mavi asimetrik göstergelere sahip kadranı, güç rezervi göstergesi, ay fazı, küçük saniye ve tarih komplikasyonları, mikro-rotorlu kalibresi ve yalnızca 1 yıllık üretim ömrüyle Ref. 3712 bir Nautilus efsanesi olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.
Patek Philippe Nautilus - 3712
2006 yılında, yani Nautilus’un 30. yaş gününde, Patek Philippe dersine çok iyi çalışmış bir şekilde hayranlarının karşısına çıkmıştı. 4 yeni referans, nihayet Nautilus ailesinin köklerine sadık kalarak ve aynı zamanda modern detaylarla da bezeli halde saat severlerin karşısına çıkması demekti. Yalnızca bir sene üretimde kalan 3712 modeli yerini kadranında ve kasasında ufak güncellemelerle 5712’ye, orta boy 3800 modeli ise yerini 5800’a bıraktı. Yıllar süren aradan sonra orijinal “Jumbo”, 5711 referansıyla karşımıza çıktı. 40mm çapında paslanmaz çelik kasası, bütünleşmiş bileziği, mavi renkli yatay çizgili kadranıyla her şey olması gerektiği gibiydi. Ailenin son üyesi ise Nautilus tarihinde bir ilk olan 5980’di. Monocompax kronograflı model 5712 ile birlikte komplikasyonlu Nautiluslar kategorisine girmeye hak kazanmıştı.
Jumbo lakabıyla bilinen 3700 ve yerini alan 5711 aynı temeller üzerinde şekillendirilmiş farklı saatler. Bir diğer Gerald Genta tasarımı olan Audemars Piguet Royal Oak Jumbo’nun 1972’de üretilen ilk ve şu anda piyasada bulunan modern versiyonunu incelediğimizde, orijinalliğe daha sadık kalındığını gözlemliyoruz. 5711 için ise 3700’ın farklı ve yeni bir versiyonu diyebiliriz. 3700’da bulunan yekpare kasa 5711’de yerini üç parçalı kasaya bırakmış durumda. Haliyle kasanın iki kenarında bulunan kulak tasarımları arasında da farklar var. 5711, 3700’a göre ufak bir farkla daha iri. En önemlisi de 5711’de -bence- kadranında olmaması gereken bir saniye kolu bulunuyor. Bu durumun mekanizma değişiminden kaynaklanan bir mecburiyet gibi görünmesine karşın istenildiği takdirde Patek Philippe mühendislerinin kolayca üstesinden gelinebileceğine eminim. Öte yandan 5711’e özgü modern detayların hem üretimi kolaylaştırdığı hem de saatin genel hatlarını daha albenili hale getirdiği bir gerçek. 5711’in deri kayışlı ve bilezikli olmak üzere sarı altın ve pembe altın, ayrıca çok çok sınırlı sayıda üretilen mavi kadranlı ve platin kasalı bir versiyonu da bulunmakta.
5711 ve 3700 arasında bulunan farklara karşın 5712 ve halefi 3712 arasında çok daha az değişiklik bulunmakta. Bu değişiklilerin en belirgin olanları da büyüyen kasa, kadran ve kadrandaki detaylar olarak karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde tanıtılan orta boy model 5800 da 3800’ün devamı niteliğindeki özelliklerle göz dolduruyor. Bitti mi? Hayır.
2010 yılında Nautilus ailesine 5726 Annual Calendar modeli katılmıştı. Kadranında ay fazı, tarih, ay, gün ve küçük saniye göstergelerine sahip bu karmaşık Nautilus’un kasası 40,5mm tasarlanmış. Unutmadan bir zamanlar 5711, 5725 ve 5980’in beyaz kadranlı, çelik kasalı versiyonları da satışa sunulmuştu, yalnızca 5711 modelinin satışına halen devam ediliyor. 2014 yılında koleksiyona katılan 5990’dan bahsetmemek de olmaz zira kendisi modern serideki en komplike ve albenili modellerden biri. Travel Time Chronograph ismiyle satışa sunulan modelde kronograf ve takvim komplikasyonlarına ilaveten kasanın sol yanındaki butonlar yardımıyla kontrol edilen ikinci zaman dilimi göstergesi de bulunuyor.
2016 yılında Patek Philippe, Nautilus serisinin 40. Yılına özel iki adet yeni modelin tanıtımını gerçekleştirmişti. Platin kasalı 5711P ve beyaz altın kasalı, kronograflı 5976G. Sonuç? Bana sorarsanız tam bir hayal kırıklığı. Hormonlu kasalar, Nautilus’un sade şıklığıyla asla bağdaştıramadığım şekilde kadrana yazılmış 1976-40-2016 yazıları ve şişirilmiş liste fiyatları.
Kronolojik sırayı takip edecek olursak Nautilus ailesinin son ve en güncel modelini 5740G olarak kabul etmemiz gerekiyor. Kendisi, beyaz altın kasası ve sonsuz takvimli kalibresiyle, tahmin edeceğiniz üzere, en çok talep gören modellerden yalnızca biri.
Patek Philippe Nautilus - 5740G
Patek Philippe Nautilus, 1976’dan günümüze dek, lüks ve spor saat kategorisinde liderliği ele alarak gövde gösterisi yapmaya devam ediyor. Nispeten uzak bir gelecekte çok önemli bir tarih bulunuyor: 2026, yani Nautilus’un 50. Yıl dönümü. Dilerim ki bu tarihe kadar, ya da en geç bu tarihte orijinal 3700 modelinin kendine has tasarım detaylarına sadık kalınarak modern eklemelerden de kaçılmamış ve özenle hazırlanmış -saniye kolu bulunmayan- bir Jumbo modelini görme şansını yakalarız. Eminim ki böyle bir model çıkarsa, tıpkı şu anda olduğu gibi, dünyanın en çok talep gören ve arzulanan çelik kasalı lüks saatinin piyasayı yakıp kavurmasına şahitlik ediyor oluruz.