Horobox’ın tecrübeli saat editörlerine, 2019 yazına damga vuran saatlerini sorduk. Bakalım bu yaz kim, en çok hangi saatini kullanmış.
Biz saat tutkunları için, yaz ayları soğuk kış günlerine göre bir adım önde diyebiliriz. Kazak, ceket ya da paltoların altında belli bir süre gizli kalan saatlerimizi yaz aylarında olabildiğince göz önüne çıkartıp sergileyebiliyoruz. Bu güzel mevsimde tabii ki deniz temalı, kauçuk kayışlı ve göz alıcı kadran renklerine sahip modeller biraz daha öne çıkıyor. Kendi adıma bu yaza yönelik tek bir modelden bahsetmem biraz zor olur. Genel olarak Panerai saatlerimi mı ön plana çıkardığımı söyleyebilirim. Özellikle yüksek su geçirmezlik değerleri sayesinde, yaz boyunca hemen her ortamda bileğimde güvenle taşıyabilmek, bu saatlere dair benim adıma en önemli detay oldu demem mümkün. Bununla beraber dikkat çekici kurma kolu koruma tasarımı, bronz ya da karbon gibi alternatif materyallerden yapılmış kasaları da bu tercihimde rol oynayan faktörlerin başında geliyor. Büyük ama konforlu kasa yapısı, kolayca değiştirilebilir sayısız renk ve tipte kordon seçeceği ve hala nispeten ulaşılabilir fiyat segmentinde olması, Panerai saatlerimi yaz için en uygun seçenek haline getiriyor. Bu nedenle rahatlıkla söyleyebilirim ki, PAM 507 ve PAM 616 yaz boyunca bileğimde olmaya devam edecek.
Benim durumum aslında biraz geçtiğimiz günlerde Doruk ÇELEBİ’nin paylaştığı ‘çıkış saati’ konulu makalede bahsi geçen duruma benziyor. Yaklaşık 20 yıldır lüks saatler ile ilgileniyorum. Bu geçen zaman zarfında pek çok markadan birçok farklı model kullanma şansı buldum. Ancak marka olarak kendimi en yakın hissettiğim isim hep Rolex oldu. Ve bu bağlamda en son alışverişimi, hemen her gün ve büyük bir zevkle kullandığım, 1983 yılı üretimi 18K sarı altın kasa/bilezik ve baton markör/şampanya kadranlı Ref. 18038 Day Date ile tamamladım. Mevsim fark etmeksizin en çok kullandığım saatim de bu Rolex Day Date. Bu durumun ilerleyen zamanlarda pek değişeceğini de sanmıyorum. Değişirse de büyük ihtimalle ayni konfigürasyonun daha yeni bir versiyonu ile olur. Sürekli kot/t-shirt giyen, mecbur kalmadıkça gömlek bile giymeyen ve ortam müsaade ettiği takdirde şort/terlik kombinasyonundan çekinmeyen bir kullanıcı olarak masif sarı altın bir Rolex Day Date’i günlük olarak kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Bu konuda tereddüttü olan herkese de aynı şeyi tavsiye ederim zira hayat sevdiğimiz objeleri kullanmak için doğru yaşın gelmesini veya uygun ortamın oluşmasını beklemek için çok kısa...
Rolex Day Date - Ref. 18038
Bu soruya cevap vermek pek kolay değil. Yılların emektarı Rolex Submariner her zamanki gibi bir numarayı kimseye kaptırmadı. Elbette amacına uygun kullanımdan bir hayli uzak haliyle. Kısaca tam bir “desk diver”. Uzun zamandır hayalini kurduğum (çelik) Daytona’ya kavuşmak ise tarifsiz bir mutluluk ve aynı zamanda boşluk hissi yarattı. Boyutlarıyla, tasarımıyla, mekanizmasıyla ve daha birçok detayıyla kusursuzluğuna canı gönülden inandığım bir model Daytona. Birçok kategoride çıkılması gereken optimum seviyeyi temsil ediyor benim için. Peki, sırada ne var? İşte o kısım tam bir muamma. Sektörün bu kadar içinde olup heyecan katsayımı artıracak bir saat bulamamak da ne acı! Yazın sürprizi ise, güleceksiniz ama Samsung’tan geldi. Bir heves alıp en kötü ihtimalle çekmecenin derinliklerine gönderirim dediğim akıllı saatim, kolumda tahmin ettiğimden çok daha fazla zaman geçirmeyi başardı. Hatta itiraf ediyorum, sırf Apple Watch kullanabilmek için yıllardır ısrarla devam ettirdiğim Android akıllı telefon geleneğimi bozmaya karar verdim. Endişelenmeyin, mekanikler her zamanki gibi liste başındalar. Akıllı saat hevesimin hala geçmemiş olmasına ben de şaşırıyorum.
Henüz 2019 yazını bitirmemiş ve deniz, kum, güneş üçlüsü ile bileğimdeki dalgıç saatinin hakkını verememiş olsam da, benim için bu yazın vazgeçilmez saati yine Oris Diver Date oldu. Uzun yıllardır kullandığım modeli, havaların ısınması ile birlikte kauçuk kordona geçirdim ve bir bakıma saati kendimden bile önce yaza hazırlamış oldum. Yüksek su geçirmezlik değerinin de yardımıyla Ultimate Summer Watch’uma bir kez daha kavuştum diyebilirim. Yaklaşık 9 sene önce satın aldığım saatin üzerine farklı markalardan birkaç model gelip gitse de hem manevi değerinden hem de çok yönlü kullanıma imkân veren ‘tool watch’ tarzı tasarımından dolayı Diver Date yıllardır hiç yanımdan ayrılmadı. Ve bu durum gelecekte de değişecek gibi durmuyor. Hem paslanmaz çelik bilezik hem de siyah kauçuk kayış alternatiflerinin sağladığı seçim özgürlüğü, üç kollu klasik dalgıç saati konsepti özelinde hala özgün kalabilen tasarımı ve 10 seneye yaklaşan aktif kullanıma rağmen ilk günkü performansından ödün vermeyen mekanizması, bu modeli benim için değerli ve vazgeçilmez kılıyor. Zaman zaman ikinci hatta üçüncü saat durumuna düşse de özellikle sıcak yaz ayları için favorim hala Oris Diver Date.
Oris Diver Date