Omega, James Bond’u ateş hattından alıp kumarhane masalarına göndermekte kararlı görünüyor.
Dürüst olayım, Seamaster ailesini daha ciddiye almaya saatlerin James Bond filmlerine gösterilmesiyle başlamıştım. O zamana kadar, her nasılsa, radarıma girememişti ve ben bu hazineyi keşfedememiştim. Sonra bir anda kendimi Seamaster 300M Professional’ların dalga desenli kadranlarına bakmaya doyamaz halde buldum. Zaman içinde farklı marka ve modellere ilgim kaymış da olsa, Omega Seamaster her kategoride optimumu sunan bir saat olarak aklımda yer etmişti. Herşeyde olduğu gibi, Omega Seamaster Koleksiyonu da değişti. Koleksiyonda yer alan modeller, çeşitli güncellemeler ve iyileştirmelerle çok daha olgun yüzlere kavuştu.
Bu sene 30. yılını kutlayan koleksiyon, Baselworld 2018 bünyesinde tanıtılan yepyeni modelleriyle büyük ilgi topladı. Gelin koleksiyondaki yeniliklere inceleme için seçtiğimiz Ref. 210.22.42.20.01.002 modeli üzerinden bir kez daha bakalım.
Modelin kasası en son güncellemelerden sonra 1mm daha büyüyerek 42mm boyutuna ulaşmış. Her zaman olduğu gibi yine 30 bar (300 metres / 1000 feet) su basıncına dayanıklı şekilde üretilen kasanın her iki yüzünde de çizilmelere dayanıklı safir kristal camlar kullanılmış. Bombeli ön camın hem alt hem de üst yüzeylerine AR kaplama uygulanmış. Yansımayı önleyen kaplama berrak bir kadran görüntüsü sunsa da çiziklere karşı hassas yapısı sebebiyle dikkat gerektiriyor. Modele Bi-Color özelliğini kazandıran detaylardan bezel ve ayar kolları, markaya patentli 18K pembe altın alaşımı Sedna™ Gold materyalinden hazırlanmış. Modelin görüntüsüne hareket ve sportiflik katan Sedna™ Gold, siyah seramikten üretilmiş bezel minesindeki sembollerde de dolgu malzemesi olarak kullanılmış. Saat 10 pozisyonunda yer alan ve elle kontrol edilen helyum çıkış vanası, bir Omega Seamaster Diver 300M klasiği olarak aynı yerinde duruyor. Öte yandan böyle bir saatte helyum vanası kullanmak işin biraz gösterişine kaçmak gibi geliyor çünkü piyasada aynı su geçirmezlik değerine helyum vanası olmadan da inebilen modeller mevcut. Unutmadan ekleyelim, yeni geliştirilen valf su altında da güvenle açılıp kapatılabiliyor.
Yeni modelin kadranı parlak siyah ton üzerine model ailesinin sembol detaylarından dalga deseni eklenerek tasarlanmış. Kadranda yer alan dalga desenini görmek nostaljik bir etki yaratsa da dalgaların büyüklüğü bence saatin şıklığından götürmüş, ama daha sportif bir havaya bürünmesini sağlamış. Modelin Bi-Color konseptine uygun şekilde kollar ve yuvarlak indekslerin çerçeveleri de yine Sedna™ Gold alaşımdan imal edilmiş. Saat 6 pozisyonunda yer alan tarih diskinin siyah zemin üzerine beyaz yazısı ise, kadranın görsel uyumu açısından yerinde bir karar olmuş.
Omega, mekanizma teknolojileri konusunda fazlasıyla cömert davranıyor. Safir kristal arka kapak ve dolayısıyla Faraday kafesi olmadan, yalnızca mekanizmada kullanılan özel malzemeler ile anti manyetik özelliğe sahip in-house geliştirilen otomatik Caliber Ref. 8800, 15.000 Gauss’luk manyetik akıya kadar etkilenmeden, optimum performansta çalışabiliyor. 35 taşlı mekanizma 25200vph frekansında çalışıyor ve tam kurulumda 55 saatlik güç rezervi sunuyor.
İnceleme için seçtiğimiz model, siyah kauçuktan yapılmış kayış ile geliyor. Konfor konusunda çok başarılı olan kayışın uç kısmında ise Omega imzalı paslanmaz çelik katlanır klips görev yapıyor. Koleksiyonda aynı modelin bir de 18K sarı altın kullanılarak hazırlanmış Bi-Color metal bilezikli versiyonu (Ref. 210.20.42.20.01.002)yer alıyor.
Kauçuk kayışlı model 38.900 TL’lik etikete sahipken bilezikli versiyon için tam 58.400 TL ödemeniz gerekiyor.