Breguet marka olarak çok da aşina olduğum bir isim değil. Markayla tanışıklığım Type XXI modelini birkaç kez denemiş olmamla sınırlı.
Yalnız özellikle aklımda kalan bir detay var paylaşmak istediğim; Bundan birkaç sene önce alış veriş ettiğim saat mağazalarından birinde, servise gitmek için bekleyen saatler arasında bir Breguet Type XXI Chronograph görmüştüm. Masif altın saatin deri kayışına ait katlanır toka ve ayar tepesi yoktu..!
Bu saat nasıl bu hale geldi diye düşündüğümü iyi hatırlarım. Aylar sonra aynı mağazada aynı saati tekrar gördüm. Abartısız sıfır kondisyonuna geri dönmüş olan saatin tüm bakım/onarım işleri direkt İsviçre’de bulunan fabrikasında yapılmıştı. Servis görmüş saatler konusunda gördüğüm açık ara en iyi örneklerden biriydi.
Şimdi aynı saatin paslanmaz çelik versiyonu elime ulaşınca birkaç gün kullanmaya karar verdim. Kısa süreli deneme sürüşünün ardından işte izlenimlerim;
1995 senesinde yani Swatch Group’un Breguet’i satın almasından hemen önce piyasaya çıkan Type XXI aslında markanın efsanevi modellerinden Type 20’ye pek çok göndermede bulunan, klasik çizgilere sahip bir model.
Büyük numara indeksleriyle ve siyah/beyaz kontrast tasarımıyla klasik bir pilot saati tasarımına sahip kadranın okunabilirliği mükemmel. Bunu yanı sıra Flyback özelliği ile hem kalibre ( komplikasyon bazında ) hem de fonksiyonellik açısından avantajları bulunan saatin 42.5mm gibi modern bir kasa çapına sahip olması da yine olumlu bir özellik olarak göze çarpıyor.
Klasik pilot saati tasarımını Breguet’in özgün tasarım detaylarıyla birlikte sunan saatin, bir uçak kokpitinde olduğu kadar bir iş seyahatinde de başarıyla kullanılabilecek versatilliği sunuyor olması saatin en önemli detaylarından.
Daha önce de bahsettiğim gibi Type XXI Flyback özellikli kronograf bir kalibereye sahip. Klasik detaylara önem veren markanın Flyback özelliğini belirttiği kadran indikasyonunda Fransızca ’Retour en Vol’ yazısını kullanması da yine beni gülümseten detaylardan biri oldu. Klasik Tri-Compax dizilimine sahip kadranda yer alan tarih fonksiyonu bize elimizdeki saatin “ Transatlantique “ modeli olduğunu gösteriyor.
Ilk bakışta bir klik karmaşık görünüyor da olsa aslında saatin kadranı zaman ve zaman bağlantılı ölçümlerin hızlı ve doğru okunmasına yönelik tasarlanmış. Her alt kadranın kendine ait özgün bir motif ile tasarlandığı saatin kadranı için seçilen siyah/beyaz kontrastı okunabilirliği olumlu etkileyen en önemli özelliklerden biri.
Kadranda materyal olarak ruthenium kullanılmış. Yıllık üretimi 20 tonu geçmeyen bu nadir element sayesinde elde edilen mat yüzey formunun yansımaları engelleyen yapısı da yine okunabiliriliği arttıran detaylardan.
Kadranda yer alan bu önemli detaylara ek olarak tamamı beyaz renk ve makul ebatlarda tasarlanmış kollar da kolay okunabilirlilik konusunda etkin rol oynuyor.
Karanlık ortamlarda görüş için yeterli seviyede fosfor malzemesine sahip kollar arasında sadece küçük saniye kolu fosfor barındırmayan yapısı ile ayrılıyor.
Tüm bu saydığım etmenler neticesinde, hemen hemen her ortamda saati doğru okumak mümkün oluyor.
Bombeli safir cam da yine retro detaylardan.
Kasa formu açısından ilginç denebilecek detaylara sahip Breguet Type XX’in hiç şüphesiz en ön plana çıkan özelliği tırtıklı tasarıma sahip kenarları.
Parlak yüzey formuyla birlikte daha da belirgin hale gelen tırtıklı yan yüzeylerinin açıkçası tool watch kategorisinde sınıflandırılan pilot saati konseptiyle ne kadar örtüştüğü tartışılır ancak optik olarak oldukça dikkat çekici durduğu aşikar.
Saat ile ilgili bir diğer ilginç detay ise pilot saati olarak tasarlanmasına rağmen dalgıç saatlerinde görmeye alıştığımız bezel yapısı.
Ayar tepesi ve kronograf butonlarının tasarımı eldiven ile bile kullanmaya olanak verecek şekilde yapılmış.
Saatin özelliklerinin bulunduğu arka kapakta cam bir bölüm yer almıyor.
Siyah ve kahverengi deri kayış seçeneği bulunan saatin -belki biraz da retro pilot saati olmasından dolayı- nato kayışla da güzel olacağını düşünüyorum.
Breguet gibi bir markadan bahsederken kalibreye hakkında birkaç laf etmeden olmaz tabii.
Breguet saatin içinde yer alan kalibreyi 584Q Ref. No ile belirtiyor. Aslında çok da yabancısı olmadığımız Lemania 1350 üzerine Flyback modülü eklenerek tasarlanan kalibre tam kurulumda 48 saat güç rezervi sunuyor.
Lemania 1350 aslında efsanevi 1340 Ref. No.lu kalibrenin modern hali. Vintage Omega Seamaster ve Speedmaster modellerinden tanıdığımız 1340 günümüzde pek çok saat sever tarafından aranan önemli bir kalibre. 1350 de onun modernize edilmiş versiyonu olarak beğeni topluyor.
Pratikte in-house olarak sınıflandıramayacağımız bu kullanım şekli, Lemania’nın da Swatch Group tarafından satın alınmış olması durumuyla biraz yoruma açık bir hal alıyor.
Breguet’nin üretim standartları dahilinde dekorasyonu markaya yakışır şekilde revize edilen kalibreyi malesef masif arka kapak nedeniyle göremiyoruz.
Breguet Type XXI Transatlantique kesinlike güzel bir saat. Özellikle klasik pilot kronografı tasarımını köklü bir markanın özgün çizgileri ile görmek isteyen saat severler için çok başarılı bir alternatif.
Modern bir pilot saati için makul sayılabilecek 42.5mm kasa çapıyla ince bilekli kullanıcılar için de sorunsuz kullanım olanağı sağlayan Type XXI Transatlantique bonus Flyback özelliği ile kesinlikle göz atılması gereken bir model.