Officine Panerai, geçmişi itibariyle denizle her zaman içiçe olmuş bir markadır. Bir tür yelken yarışı anlamına gelen İtalyanca kökenli “Regatta” kelimesi duyulduğunda da akla gelen ilk saat markası Panerai’dır.
1997 yılında Vendome Grubuna satılarak İsviçreli olan marka her sene çıkardığı “Special Edition” modelleriyle saat dünyasına ciddi bir enerji katmaktadır.
Markanın İlk kez 2001 yılında PAM00107 ile başlayan Regatta serüveni 2011 yılına kadar aralıksız her yıl bir “Special Edition” model olarak devam etti. 2012’de 11 yıldır süren bu geleneğe ara veren Officine Panerai, 2013 yılındaki SIHH fuarında Sepcial Edition olmayan ilk Regatta modelini tanıttı :
Fonksiyonelliği kadar görüntüsüyle de farklılığını belli eden PAM526, şüphesiz benim bu zaman kadar gördüğüm en renkli ve karmaşık kadrana sahip olan model. 47 mm olan titanium kasanın bilekteki duruşu gayet başarılı ve konforlu.
Siyah bir zemine sahip olan kadrana, barındırdığı fonksiyonların ispatı olan farklı kol ve göstergeler dengeli bir şekilde yerleştirilmiş. Kullanılan mavi ve turuncu renkler saatin fazlasıyla dikkat çekmesine sebep oluyor.
Kauçuk kayış ile lanse edilen model sportif bir görüntüye sahip. Panerai’ın tüm modellerinde olduğu gibi PAM 526’yı da farklı kayışlarla kullanmak mümkün..
Standart modellerde kullanılan kutu ekstra bir özellik taşımamasına rağmen yeterli ve kalitesini hissettiriyor.
Kutu içeriğinde ;
- Yedek kayış
- Kullanma kılavuzu
- Kayış değiştirme aparatı
- Tornavida
Mevcut ve tabiki saatin sertifikası da birlikte geliyor.
“Quick Strap Change” adı verilen sistem ile çok kısa sürede saatin kayışını değiştirmek mümkün :
Saatin arkasını çevirdiğimizde de en az önden görüntüsü kadar etkileyici bir resim ile karşılaşıyoruz. Titanium arka kapağın ortasına yerleştirilmiş safir kristal cam sayesinde bütün fonksiyonellikleri içinde barındıran kalibreyi görebiliyoruz.
P.9100/R referansı ile bilinen bu otomatik kalibre, içindeki çift tulumba sayesinde 3 günlük çalışma süresine sahip. Panerai’ın kendi geliştirdiği kalibrelerin en komplikelerinden biri olan P.9100/R tamtamına 328 parçadan oluşuyor.
PAM526 temel fonksiyonları olan saat, dakika ve kadranın 9 yönüne konumlandırılmış küçük saniye göstergesinin yanında farklı komplikasyonlara da sahip :
- Flyback Kronograf ( Tek tuşla başa döndürülebilir)
- Regatta geri sayımı
- Tekne hızını hesaplamak için Knot skalası
Kasanın saat 10 hizasında bulunan buton, kronografı başlatıp durdurmaya yarıyor. Her basışta mavi renkli merkezi saniye ölçer kolu hareket ediyor ya da duruyor.
Başlangıçta mavi kol ile aynı hizada olan ve geçen dakikaları görmemizi sağlayan turuncu renkli kolda kendi görevini yapmaya başlıyor.
Saat 8 hizasındakı tuş ise durdurulmuş olan zaman ölçümünü başa almak için kullanılıyor. İşte “flyback” adı verilen fonksiyonu da bu buton sayesinde kullanabiliyoruz.
Devam etmekte olan zaman ölçümünü durdurmadan başa almak istediğimiz durumlarda bu tuşa basıyoruz ve kronograf durmadan sıfırlanarak ara vermeden çalışmaya devam ediyor.
Tuşa basıldığında kronografın kullandığı bütün göstergeler sıfırlanıyor. Buna saat 3 yönüne yerleştirilmiş ve 12 saate kadar ölçüm yapmaya fırsat veren küçük turuncu kol da dahil.
Regatta geri sayımı ise tekne yarışlarına katılmıyorsanız güncel hayatta pek de işimize yarayacak bir özellikmiş gibi görünmüyor.
Kronograf fonksiyonunda dakika ölçmeye yarayan turuncu kol kasanın 4 hizasına yerleştirilmiş buton sayesinde her basışta 1 dakika olmak üzere 15 dakikaya kadar geri alınabiliyor.
Kadranın dış çemberine bu geri sayımı kontrol etmek için bir skala konumlandırılmış ve son 5 dakikası turuncu olarak işaretlenmiş.
Tekne yarışlarına aşina saatseverlerin bileceği üzere başlangıçta toplanmış olan teknelerin start almak için hakemin bayraklı uyarısından sonra belli bir süresi vardır. İşte regatta geri sayımıda burada kullanılmaktadır.
Eğer verilen süre 5 dakika ise geri sayım kolu ilgili tuş ile ayarlanıp kronograf başlatılır. Bu süre dolmadan geçilmemesi gereken sanal bir start çizgisi vardır ki en doğru zamanda başlayabilmek yarış için ciddi bir avantaj olacaktır.
Teknenin knot cinsinden hızını ölçmek için kadranda bulunan takimetre de gayet basit bir mantıkla kullanılıyor. Kronograf çalıştırılarak belirlenen mesafe kat edildiğinde durduruluyor ve takimetre de görünen değer teknenin yaklaşık hızını gösteriyor.
Markanın yakın ve sadık takipçileri üzerinde komplikasyon bulunan modelleri genelde pek beğenmez ve satın alıp kullanmazlar. PAM 526 özellikleri ve bilekte duruşu ile bu fikirde olan “paneristi”yi cezbederek bu sabit fikirlerinden uzaklaştırabilecektir diye düşünüyorum.
Markanın CEO’su Angelo Bonati PAM526 ya hayat veren P.9100/R kalibrenin son zamanlarda yaptıkları en başarılı çalışmalardan biri olduğunu söylüyor.
Geçtiğimiz Ocak ayında Cenevre’de yapılan SIHH fuarında kendisiyle sohbet etme şansı bulduğumuz efsane yönetici, geliştirilmesi yaklaşık 3 yıl süren bu kalibrenin bir benzeri daha olmadığını ve PAM 526’nın da güncel kolleksiyon da en fazla talep gören modellerden biri olduğunu söylüyordu.
Kısıtlı üretim sebebiyle taleplerin tamamını karşılayamadıklarını da tüm samimiyetiyle bizimle paylaşmıştı Angelo Bonati. Anlaşılan o ki Panerai benzer modelleri geliştirmeye ve kolleksiyonunda bulundurmaya devam edecekmiş gibi görünüyor.
Son döneme bakıldığında Panerai özellikle PAM 317 ve PAM524 gibi modellerle bu segmentte kendine ciddi bir yer bulmuş durumda. Her ne kadar işlevsel olarak saunada kaldığınız süreyi, ocakta pişen yemeğin zamanını ölçmekten öteye gitmese de kadrana dengeli bir şekilde yerleştirilmiş bir kronograf fonksiyonunun bileğinizde taşıdığınız modele bir heyecan kattığı kesin.
Hele PAM 526 daki gibi birbiri ile uyum içerisindeki renklerin de kullanılmasıyla görsel olarakta çok başarılı sonuçlar elde edilebildiği de bir gerçek.
Sonuç olarak birden fazla Panerai’a sahip isenin PAM 526 saat kutunuz için çok iyi bir seçim olacaktır diye düşünüyorum.Markanın DNA sını daha çok anlatan birçok Panerai modeli var. Eğer onlardan birine ya da bir kaçına sahip iseniz “Regatta” onların yanına güzel bir ekleme olacaktır.
Büyük diye nitelendirilebilecek 47 mm lik kasa kullanılan titanium sayesinde bilekte gayet konforlu duruyor.
Fırçalanmış kasanın üzerine yerleştirilmiş parlak bezelde geniş kadranın içerisine yerleştirilmiş tüm elemanları harika bir şekilde çevrelemiş duruyor.
Marka tarafından tescil edilmiş ve Panerai ile özdeşleşmiş tepe koruyucunun yanısıra bu kadar buton barındıran, kauçuk kayış ile satılan saatin kullanım alanlarında belli kısıtlamalar olacağı çok açık.
Tabi ki “dress watch” olarak takım elbise ile kullanılmayacaktır ama yaz ayları ve hafta sonları için casual giyim tarzına da uyum sağlayabilecek yapıda ve güzellikte olduğu fikrindeyim.
16.700 euro fiyat etiketi olan PAM 526 markanın pahalı segment modellerinden biri olsa da kendi kategorisi için tatminkar bir fiyat olduğu düşünülebilir.